Mübadillerin ana vatana dönüşünün 100. yılı

 
Mübadillerin ana vatana dönüşünün 100. yılı Mübadillerin ana vatana dönüşünün 100. yılı

Bizler, Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğiyiz. Biz mübadiller, hiçbir ötekileştirişi söylemi kabul etmiyoruz. Bu küresel sorunlarımızın yanında, biz mübadillerin yaşadığı sıkıntılar da maalesef devam etmektedir. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti’nin sadık ve onurlu vatandaşlarıyız. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir’ felsefesini benimsemeye, dünya halklarını da ’Yurtta sulh, cihanda sulh’ şiarını özümsemeye davet ediyoruz. Mübadil çocuklarının dede topraklarını ziyaret etmeleri insani bir haktır, vicdani bir görevdir ve orada benzer çileleri çekmiş Anadolu Rumları ile ilişki kurmalarının Türk Yunan dostluğuna ve dünya barışına da büyük katkı sağlayacağını da görüyoruz. . Bu güzel çalışmaların iki ülkede de sürmesi biz mübadil çocuklarını sevindirmektedir. Daha sonra günün anlam ve önemini okuyan Mübadele ve Balkan Halkları Kültür Araştırmaları ve Dayanışma Derneği Başkanı Kenan Aral, “Türkiye ve Yunanistan arasında 30 Ocak 1923’te Lozan’da imzalanan Türk-Yunan Mübadele Sözleşmesi, iki ülke arasında barışın temelini atmış ancak yaklaşık iki milyon insanı vatanlarından koparmıştır. yılı, mübadillerin ana vatana dönüşünün ise 100. Mübadiller, yeni yurtlarında zorluklarla mücadele etmiş, ama Türkiye Cumhuriyeti’nin inşasına ve ilerlemesine önemli katkılar sağlamıştır. Göçlerin en önemli nedeninin savaşlar olduğunu hatırlatıyor, tüm politikacıları ’Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. yıl dönümü anısına denize çelenk bırakıldı. yıl dönümü nedeniyle tören düzenlendi. Ancak bu konuda ileri bir adım atılmadığı gibi, son dönemde artan bir sıklıkta ve sebepsiz vize reddi almaya başladık. Bu sıkıntıların başında vize sorunu gelmektedir. Bu tarihi olay, göç, savaş, barış, insan hakları, kültürel çeşitlilik, kimlik, aidiyet gibi konuları gündeme getirdiği kadar, ayrıca iki ülke arasındaki dostluk ve işbirliğinin güçlendirilmesi için bir fırsat sunmaktadır. Çekilen acılar bir daha yaşanmasın” dedi. Sinop Mübadele ve Balkan Halkları Kültür Araştırmaları ve Dayanışma Derneği tarafından mübadelenin 101. yılıdır. Bugün, Lozan’da imzalanan Mübadele Sözleşmesi’nin 101. Bu sözleşmeyle Türkiye’den Yunanistan’a göç eden Rum/Ortodokslar ile Yunanistan’dan Türkiye’ye göç eden Türk/Müslümanlar, uluslararası bir hukuki terim ile mübadil adını almıştır. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu unsurlarıyız. Bu durumu AB ve Yunanistan yetkililerine bir kez daha şikâyet ediyoruz. 100 yıldır coğrafyamızı saran ateşlerden bizi koruyan Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yürüdüğümüzü belirtiyoruz. Bizler yıllardır mübadil çocukları için vize kolaylığı talep etmekteyiz. Acılar ile yoğrulmuş geçmişimizden edindiğimiz birikimi ülkemizin yarınlarına adamaya hazır, mübadil torunları olarak kamu yönetiminden ekonomiye, güvenlikten bilime, siyasetten sanata kadar tüm alanlarda daha fazla temsil edilmeyi arzuluyor ve sorumluluk almaya hazır olduğumuzu vurgulamak istiyoruz. Mübadillerin doğdukları topraklarda bıraktıkları ve hayatlarını tamamladıkları yeni yurtlarına taşıyabildikleri kültürel miras, iki ülke arasındaki ortak tarih, kültür ve sosyal bağların bir özeti gibidir. Mübadele, sadece Türkler ve Yunanlılar için değil, hiç kuşkusuz tüm insanlık için önemli dersler içermektedir. Sinop’ta mübadelenin 101. Bu tarihi günü hatırlamak, hatırlatmak; anmak ve anlamak istiyoruz. Valilik binası önünde başlayan program Atatürk Anıtı’na çelenk bırakılması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Biz mübadiller, Cumhuriyetimizin bizi bir arada tutan en değerli unsur olduğunu vurguluyoruz. 2023 yılında da bizi mutlu eden bir olay, 2015 yılında tadilatına başlanan Drama Şadırvan Camisi’nin restorasyonu tamamlanarak kültür merkezi fonksiyonuyla insanlığın mimari mirasına kazandırılması olmuştur.

Mübadillerin ana vatana dönüşünün 100. yılı

Valilik binası önünde başlayan program Atatürk Anıtı’na çelenk bırakılması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Bu küresel sorunlarımızın yanında, biz mübadillerin yaşadığı sıkıntılar da maalesef devam etmektedir. Biz mübadiller, hiçbir ötekileştirişi söylemi kabul etmiyoruz. 100 yıldır coğrafyamızı saran ateşlerden bizi koruyan Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yürüdüğümüzü belirtiyoruz. Bu güzel çalışmaların iki ülkede de sürmesi biz mübadil çocuklarını sevindirmektedir. Bu durumu AB ve Yunanistan yetkililerine bir kez daha şikâyet ediyoruz. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti’nin sadık ve onurlu vatandaşlarıyız. Sinop Mübadele ve Balkan Halkları Kültür Araştırmaları ve Dayanışma Derneği tarafından mübadelenin 101. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir’ felsefesini benimsemeye, dünya halklarını da ’Yurtta sulh, cihanda sulh’ şiarını özümsemeye davet ediyoruz. Bu tarihi olay, göç, savaş, barış, insan hakları, kültürel çeşitlilik, kimlik, aidiyet gibi konuları gündeme getirdiği kadar, ayrıca iki ülke arasındaki dostluk ve işbirliğinin güçlendirilmesi için bir fırsat sunmaktadır. Göçlerin en önemli nedeninin savaşlar olduğunu hatırlatıyor, tüm politikacıları ’Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Sinop’ta mübadelenin 101. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğiyiz. yıl dönümü nedeniyle tören düzenlendi. Mübadele, sadece Türkler ve Yunanlılar için değil, hiç kuşkusuz tüm insanlık için önemli dersler içermektedir. Çekilen acılar bir daha yaşanmasın” dedi. Acılar ile yoğrulmuş geçmişimizden edindiğimiz birikimi ülkemizin yarınlarına adamaya hazır, mübadil torunları olarak kamu yönetiminden ekonomiye, güvenlikten bilime, siyasetten sanata kadar tüm alanlarda daha fazla temsil edilmeyi arzuluyor ve sorumluluk almaya hazır olduğumuzu vurgulamak istiyoruz. 2023 yılında da bizi mutlu eden bir olay, 2015 yılında tadilatına başlanan Drama Şadırvan Camisi’nin restorasyonu tamamlanarak kültür merkezi fonksiyonuyla insanlığın mimari mirasına kazandırılması olmuştur. yılı, mübadillerin ana vatana dönüşünün ise 100. Ancak bu konuda ileri bir adım atılmadığı gibi, son dönemde artan bir sıklıkta ve sebepsiz vize reddi almaya başladık. Daha sonra günün anlam ve önemini okuyan Mübadele ve Balkan Halkları Kültür Araştırmaları ve Dayanışma Derneği Başkanı Kenan Aral, “Türkiye ve Yunanistan arasında 30 Ocak 1923’te Lozan’da imzalanan Türk-Yunan Mübadele Sözleşmesi, iki ülke arasında barışın temelini atmış ancak yaklaşık iki milyon insanı vatanlarından koparmıştır. Bugün, Lozan’da imzalanan Mübadele Sözleşmesi’nin 101. Bu sözleşmeyle Türkiye’den Yunanistan’a göç eden Rum/Ortodokslar ile Yunanistan’dan Türkiye’ye göç eden Türk/Müslümanlar, uluslararası bir hukuki terim ile mübadil adını almıştır. Mübadillerin doğdukları topraklarda bıraktıkları ve hayatlarını tamamladıkları yeni yurtlarına taşıyabildikleri kültürel miras, iki ülke arasındaki ortak tarih, kültür ve sosyal bağların bir özeti gibidir. . Biz mübadiller, Cumhuriyetimizin bizi bir arada tutan en değerli unsur olduğunu vurguluyoruz. Mübadiller, yeni yurtlarında zorluklarla mücadele etmiş, ama Türkiye Cumhuriyeti’nin inşasına ve ilerlemesine önemli katkılar sağlamıştır. Bizler yıllardır mübadil çocukları için vize kolaylığı talep etmekteyiz. yıl dönümü anısına denize çelenk bırakıldı. Bu sıkıntıların başında vize sorunu gelmektedir. yılıdır. Mübadil çocuklarının dede topraklarını ziyaret etmeleri insani bir haktır, vicdani bir görevdir ve orada benzer çileleri çekmiş Anadolu Rumları ile ilişki kurmalarının Türk Yunan dostluğuna ve dünya barışına da büyük katkı sağlayacağını da görüyoruz. Bu tarihi günü hatırlamak, hatırlatmak; anmak ve anlamak istiyoruz. Bizler, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu unsurlarıyız.